Safari 4

Apple Safari'yi seviyorum. Neden? Çünkü font rendering olayı muhteşem işliyor. Firefox ve IE'a bakıyorum, tiksiniyorum sitelerden. Safari'de ise gözümü monitörden alamıyorum.

Her yazılım gibi Safari'nin de yeni sürümü çıkacak yakında. Şu anda v.4'ün betası sitelerinde. Görünümü şusu busu güzel de, 15 dk.da bir kendi kendine çökmesi olmasa her şey çok daha güzel olacak.

İsteyenler buyursun. Ama S3 her zaman kalbimde en birinci olarak kalacak.

Marvel vs. Capcom 2

Ben atari çağına yetişemedim. Arcade makinalarına da yetişemedim. Aslında yetiştim de, anneme babama diyemezdim bana para verin oyun oynamaya gidiyorum diye. Neden? Kendimi bildim bileli evde bilgisayarda oyun oynarım çünkü.

Neyse. Retro modası malum, bir eskiye dönüş, bir nostalji falan. Hiç sevmem. Gereksiz. Hep ileriye gitsek halbuki ne güzel. Bunlar yeni bir şey bulamayınca yapılan çaresiz hareketler gibi geliyor bana. Tekrar neyse, konu dağılmasın. MAME var malumunuz, "Multiple Arcade Machine Emulator". Emülator işte, arcade oyunlarını oynatıyor. Onda Marvel vs. Capcom'a takmıştım bir aralar. Düşünsenize, bir tarafta Gambit, Wolverine, diğer tarafta Ryu, Chun-Li. Hayvan gibi zor bir boss'u vardır ayrıca. Onslaught iki kere gelir, kafanızla ilişkiye girer.

Son kez neyse. Marvel ve Capcom akıllı şirketler para kazanma konusunda. Bu kez hem para kazanmaya hem de kalpleri ısıtmaya yönelik bir iş yapmışlar. Marvel vs. Capcom'un ikincisi geliyor. 50'ye yakın karakterle beraber.



Islanmak, PS3/Xbox360 parası biriktirmek için iyi bir haber.

Ha bir de, Psylocke olmazsa geberin.

Messiah War

Marvel evrenini takip edip de House of M'i duymamış olanınız yoktur herhalde. HoM sürekli diğer gruplardan uzaklaşmakta olan X-Men için bir kopma noktasıydı. Nüfusunun %98'ini Scarlet Witch'e kaptıran mutant aleminin başından bir Civil War, bir de Secret Invasion geçti ancak bu olaylarda hiç bir zaman başrolde değildi X-Men.

Bunlar olurken mutantlarımız "Messiah CompleX"te kendi türleri için savaşıyordu. Hope doğdu, Cable onu bir şekilde buldu, Bishop ise en basit anlamıyla bu ikiliyi öldürmek için and içti. Cyclops da bir tane "kirli işler operasyon ekibi - a la X-Force" kurdu. Messiah War'a gelirken bildiklerimiz en basit haliyle bunlar.

Craig Kyle ve Christopher Yost serinin yazarları. Kendileri daha önce New X-Men'de harikalar yaratmış, X-Force'ta ise daha önce Marvel'ın hiç girmediği sulara girmişti. Hazirana kadar sürecek Cable/X-Force crossover'ında ellerindeki malzeme bol: Hope, Cable, Bishop, STRYFE, APOCALYPSE, X-Force, DEADPOOL, Cyclops & Emma... Olayın nerelere gideceğini kestirmek çok güç, ancak mesih üçlemesinin ikinci ayağı olan Messiah War'un CompleX'e göre çok daha karanlık ve başarılı olacağını tahmin etmek zor değil. Özellikle Deadpool'un Kyle/Yost'un yazarlığında nasıl olacağı çok büyük bir merak konusu.

Bu hafta crossover'ın ilk ayağı Prologue yayınlandı, şuradan edinilebilir.

Uncanny X-Men #512

Uncanny X-Men #512 haziranda piyasada olacak. Angel'ın yanında gördüğümüz hatun da -nihayet geri dönen- Psylocke.

Benim Ol! #1: Minimoog Voyager

Soulwax'ın canlı setinde gördüğümden beri aşeriyorum bu alete. Air, the Crystal Method ve daha bir çok isim de kullanıyormuş. Tam bir klasik synthesizer. Allah sahibine bağışlasın.

Fiyatları da yazalım tam olsun:

• $2,395.00 - zZounds
• $3,295.97 - Sweetwater

Detaylı bilgi burada.

Muse-Ink

En alttaki postta "Muse-Ink" açtık demiştim. Ne bu Muse-Ink?!

Muse-Ink en basit şekilde şu: Bir grup itü sözlük yazarının (zeus, closer, orchidaceae, ceyyar kermit, iao, torbaci sirin ve ben noscho) toplanıp "bakın biz bunları dinliyoruz, Rapidshare'e upload ettik siz de deneyin siz de dinleyin" dediği güzel bir paylaşım platformu. Blogger ve Rapidshare izin verdiği sürece yeni albümleri, eskilerden favorilerimizi ya da isteklerinizi bulup sizlerle paylaşıyoruz.

Siteyi ilk açtığımızda "en fazla 1-2 ay gider" diyordum ben içimden -ki bunda o zamanlar bir sürü sıkıntım olmasının etkisi büyüktür- tam 4 ay ve 200+ albüm olmuş. Vallahi kutluyorum hepimizi.

Siz de girip bakın mutlaka.

Muse-Ink - L-Ink to listen!

Junior

Otuzuncu "blog'u yeniden düzenli güncellemeye başlama şenlikleri"ne daha ne kadar uygun şekilde başlayabilirdim bilmiyorum. Tam 4 yıl aradan sonra, işte Röyksopp, işte Junior.

Bir kere bu herifler bana elektronik müziği sevdiren adamlar. Ne Daft Punk, ne the Chemical Brothers, ne the Prodigy bu olayı tam olarak başaramamıştı zamanında. Onların yaptıkları bir nevi "bak oğlum biz neler yapıyoruz, takip et bizim gibileri" demekti. Tabi o zamanlar küçüktüm, ufacıktım ama Röyksopp'un Remind Me'sini gördüğümde ve dinlediğimde kafamda bir kaç lamba yandı doğal olarak.

Neyse geçmişe çok fazla girmeyeyim. O zamandan bu zamana yüzlerce değişik isim dinledim, dinlettirdim ancak hiç biri evrenin en soğuk ülkelerinden birinden gelen bu ikili kadar içimi ısıtmadı (Boards of Canada'yı bu cümlenin dışında tutalım). Junior da bir istisna değil. Yine soğuk makinalarla sıcak bir iş başarmışlar. Zamanında Björk Homogenic'i yaparken ablamıza "Elektronik müzik için ruhsuz diyorlar, ne diyorsunuz?" diye sormuşlardı; Björk de "Ruhu katamayan sizlersiniz, her şeyin bir ruhu vardır" diye cevap vermişti. Junior da bu cevabın örneği işte.

İlk single Happy Up Here'ın videosu yine, yine çılgın. Space Invaders? Yuh ulan.

Albümün tamamı hakkında yorumum burada. "Nereden indireyim?" diye sorarsanız da sizi Muse-Ink'e yönlendiriyoruz:

Röyksopp // Junior (2009)

Re/configure

Blogu en son güncellediğimden bu yana bir adet Muse-Ink açmışız. Battlestar Galactica bitmiş. Secret Invasion sonlanmış, Dark Reign ve Messiah War başlamış falan filan. Röyksopp'un yeni albümü gelmiş. Hatta yaptığım radyo programının adı bile değişmiş. Neyse, hepsine teker teker gireceğim zaten. Çok pis hırs yaptım, öyle böyle değil.

xoxo, Saul Tigh.